Birlikte Kazanacağız

LGBTİ+ dernekleri, ODTÜ Onur Yürüyüşü’ne polis saldırısı ve Çanakkale Onur Yürüyüşü’nün hedef gösterilmesine ilişkin ortak açıklama yayınladı.

Dernekler, polis saldırılarını kınayarak bütün hak örgütlerini ve savunucularını LGBTİ+’ların insan haklarına saldırıya karşı mücadeleye çağırdı.

Açıklamanın tam metni şöyle:

10 Haziran Cuma günü yapılan 10. ODTÜ Onur Yürüyüşüne yapılan saldırıları kınıyoruz ve 17 Haziran’da yapılması planlanan 1. Çanakkale Onur Yürüyüşü’ne yönelik hukuka aykırı yasaklama kararını, nefret saldırılarını ve hedef göstermeleri kınıyor. Bütün hak örgütlerini, hak savunucularını ve kamuoyunu LGBTİ+’ların insan haklarına yönelik saldırıya karşı dayanışmaya çağırıyoruz.

ODTU Kampüsünde Cuma günü maruz bırakıldığımız şiddet ve işkence, hafızalarımızdan silinmeyen 2019 yılında yaşananlara çok benziyor. 2019’da Onur Yürüyüşü, ODTÜ Rektörlüğü tarafından yine yasaklanmış, Rektörlüğün talebi üzerine kampüse çağrılan polisler Onur Yürüyüşü’ne saldırmış, yapılan saldırıda işkence yasağı ihlal edilmişti ve LGBTİ+’lar işkenceyle gözaltılara maruz bırakılmıştı. Ardından LGBTİ+’lar Rektörlüğün hukuka aykırı yasaklama kararına karşı iptal davası açmış ve bunun sonucunda Ankara İdare Mahkemesi ve Bölge İdare Mahkemesi tarafından yasaklama kararının hukuka aykırı olduğuna kesin olarak hükmedilmişti. Gözaltına alınanlardan haklarında dava açılan 19 kişi ise açılan davada Onur Yürüyüşü’nün barışçıl olduğu gerekçesiyle beraat etmişti.

ODTÜ Rektörlüğü, bugün bir kez daha insan haklarına aykırı davranmakta ısrar etti. Rektörlük, yürüyüşten üç gün önce yine elektronik posta yoluyla Onur Yürüyüşü’ne izin verilmeyeceğini ODTÜ’lülere duyurdu. Başta ODTÜ bileşenleri ve hak örgütleri olmak üzere kamuoyu, bu karardan geri dönülmesi için çağrı yaptı. Tüm çağrılara rağmen, üniversite yönetimi kararından geri dönmedi ve ODTÜ Kampüsü yeniden polisin LGBTİ+’lara işkencesine sahne oldu. 10. ODTÜ Onur Yürüyüşü’nü engellemeye yönelik polis saldırısında 38 kişi ters kelepçe ile gözaltına alındı, yürüyüşe katılan pek çok kişi işkenceye maruz bırakıldı. Saldırı sırasında kolluk kuvvetleri öğrencileri hedef alarak plastik mermi ve biber gazı kullandı. Polis şiddeti yürüyüş alanından taşarak dersliklere, kütüphaneye sıçradı. Bina içinde biber gazı kullanan polis, gözaltıları da içeride sürdürdü.

Bütün polis şiddetine, işkencelerine rağmen ODTÜ’de öğrenciler kampüsün her alanında olmaya sloganlarıyla, yürüyüşleriyle, basın açıklamalarıyla devam etti.

Aynı gün içerisinde ise 17 Haziran’da yapılacak Çanakkale Onur Yürüyüşü sosyal medya üzerinden açık bir şekilde hedef gösterildi. Nefret söyleminin ayyuka çıktığı bu günlerde, özellikle de açık hedef haline getirilen LGBTİ+’lar mücadele vermeye devam ediyor. Bu bu nefret dilini tanıyoruz, varoluşlarımızın kriminalize edilmesine karşı ses çıkarıyoruz.

LGBTİ+ dernekleri olarak; ODTÜ LGBTİQAA+ Dayanışması’nın, ODTÜ’lü lubunyaların ve bütün Onur Yürüyüşlerinin yanındayız. 2015 yılından beri hakları gasp edilmesine rağmen mücadeleyi bırakmayan LGBTİ+’ları selamlıyor, birbirimizden güç almaya devam edeceğimizi ve nefrete karşı büyüttüğümüz mücadelemizde birlikte kazanacağımızı bir kez daha bildiriyoruz.

İmzacı LGBTİ+ dernekleri: 17 Mayıs, 18 Haziran, GALADER, Genç LGBTİ+, HEVİ, Kaos GL, Lambdaistanbul, LİSTAG, Kırmızı Şemsiye, Muamma, Özgür Renkler, SPoD, ÜniKuir

LGBTİ+’ların ailelerinden bakan Soylu’ya Ortak Açıklama

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun LGBTİ+’ları hedef gösteren açıklamasına dair aralarında LISTAG – LİSTAG – LGBTİ+ Aileleri ve Yakınları Derneği’nin de bulunduğu GALADER – Ankara Gökkuşağı Aileleri Derneği, Akdeniz Antalya Aileleri Grubu, Denizli LGBTİ+ Aileleri Grubu ve İzmir LGBTİ+ Aileleri Grubu’nun ortak açıklaması:

LGBTİ+’lar vardır, evlatlarımızın yanındayız!

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “Türkiye Muhtarları Elele” projesi kapsamında yaptığı bir konuşmada “Mahallenizde hangi anne baba, LGBT’nin bu ülkede yayılması, gelişmesi için size başvuruyor? Bir anne baba ‘LGBT bu ülkede yayılsın’ Bizim çocuklarımız bu işlerle daha çok ilgilensin.’ diye bir tek kişi size başvurdu mu?” sorusunu dile getirdiğini medyada üzüntüyle okuduk.

Her şeyden önce “LGBT’nin yayılması” diye bir şeyin söz konusu olmadığını söylemek istiyoruz. LGBTİ+ olmak bir yaşam tarzı, bir tercih değil, LGBTİ+ olmak bir varoluştur. İnsanlık tarihi kadar eski, insanlık coğrafyası kadar da yaygındır. LGBTİ+’lar vardır, kimse bir başkasını LGBTİ+ olmaya ikna edemez. LGBTİ+’nın yayılması değil ancak kendini gizlemeyip daha fazla görünür olduğu söylenebilir.

LGBTİ+’ların elbette anneleri, babaları, amcaları, teyzeleri, kardeşleri, yeğenleri de var. LGBTİ+’lar bizim çocuklarımız, kardeşlerimiz, yeğenlerimiz, bizim evlatlarımızdır. Evlatlarımızı varoluşlarından ötürü dışlamıyor, aksine bağrımıza basıyoruz.

Biz LGBTİ+ aileleri, evlatlarımız sayesinde dünyanın siyah ve beyazdan oluşmadığını öğrendik ve de dünyayı kaplayan kocaman bir gökkuşağının altında, her renge yer olduğunu biliyoruz. Tüm ayrıştırmacı konuşmalara ve hedef göstermelere rağmen bizler, temel hak ve özgürlüklerine sahip olabilmeleri için evlatlarımızın yanında yer almaya, onları olanca gücümüzle desteklemeye devam edeceğiz çünkü çocuklarımız ne yalnız ne de yanlışlar.

LGBTİ+ hakları, insan haklarıdır. İnsan haklarına saygı duyan herkesi evlatlarımızın varoluşlarını yaşama mücadelesine katkı sunmaya davet ediyor, bir İçişleri Bakanı’nın ülkesinde yaşayan insanları hedef göstermediği ve her yurttaşına eşit yaklaştığı bir ülkeyi temenni ediyoruz.

GALADER – Ankara Gökkuşağı Aileleri Derneği
LISTAG – LGBTİ+ Aileleri ve Yakınları Derneği
Akdeniz Antalya Aileleri Grubu
Denizli LGBTİ+ Aileleri Grubu
İzmir LGBTİ+ Aileleri Grubu